Op.Dr.Barış ÇOBAN - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Bloğuma hoşgeldiniz...
Bloğumda siz değerli hastalarımla, hem iletişim kurmak, hem de size daha sağlıklı bir hizmet vermek istiyorum. Bu nedenle de Kadın hastalıkları ve gebe sağlığı ile ilgili merak ettiklerinizden oluşan kategorilerim ve etiketler bölümlerinde makaleler yayımlayacağım.

Ayrıca "op.dr.bariscoban@gmail.com" adresine ve "Etiket konularının alt bölümlerine" yorumlarınızı ve sorularınızı yazabilirsiniz. "İzleyiciler" bölümüne kayıt olarak yeni bildirimlerden daha çabuk haberdar olabilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça anlam kazanacağına inanırım çünkü... Bloğumun beklentilerinizi karşılaması dileklerimle...

11 Haziran 2011 Cumartesi

HAFTA HAFTA GEBELİK - 2.TRİMESTER

2.TRİMESTER

15. HAFTA:

Bu haftanın sürpriz haberi:  Bebeğinizin saçı çıkıyor.  Gelişmekte olan bebeğin kafası üzerinde lanugo adı verilen ince ve ipeksi tüyler belirmeye başlar.  Bu ilkel saçlar doğumda kaybolurlar.  İkinci önemli haber ise bebeğinizin parmağını emmeye başlamasıdır.  Ultrason altında bebeğin parmağını ağzına götürüp emdiğini doktorunuz size gösterecektir.  Korkmayın bu doğumdan sonra bebeğin parmak emme alışkanlığı olacağını göstermez.  Sadece anne karnındaki bir refleksidir.  Her bebek anne karnında parmak emer diye bir kural da yoktur, ama ultrason incelemeleri esnasında sıkça rastladığımız bir durumdur.  Bu dönemde bebeğin cildi oldukça incedir ve deri altında damarlar görülebilir.
Bu döneme ulaşıldığında karnınız oldukça büyümüştür.  Elinizi karnınıza götürdüğünüzde uterusunuzu top gibi hissedebilirsiniz.  Memelerden halk arasında ağız da denilen ve klostrum adı verilen sıvı gelebilir.  Bu normal bir durumdur.


16. HAFTA:
Kız mı, erkek mi?
Bu haftada gözler ve kulaklar bebek doğduğunda bulunacakları son lokalizasyonlarına gelirler.  Göz kırpma gibi basit refleksler gelişmeye başlar.  Benzer şekilde kulaklar da son pozisyonlarını almışlardır.  bağırsaklarda mekonyum adı verilen fetal dışkı birikmeye başlamıştır.  Bu dışkı benzeri yapı fetusun yuttuğu amniyon sıvısı, dökülen hücreler ve sindirim sistemi salgılarından oluşur.  Macun kıvamında koyu renkli bir yapıdır.  Sinir lifleri onlara özelliklerini veren myelin ismindeki madde ile kaplanmaya başlar.  Myelin sinir iletimi için son derece önemli bir maddedir.  Dolaşım sistemi tam anlamı ile fonkisyonel olmuştur.  Bebeğin plasentası yaklaşık fetus kadardır.  Göbek kordonu sistemi olgunlaşmaya başlar.  120 gram olan bebek avucunuza sığacak kadar büyümüştür.  Ultrason altında bebeğin hıçkırdığı saptanabilir.  Bu solunumun başlama işaretlerinden biridir.  Bu haftanın diğer bir ilki de bebekteki ışık refleksinin ortaya çıkışıdır. Artık bebeğiniz teorik olarak ışığa tepki verebilir.
Bu hafta her açıdan oldukça önemlidir.  Bir kere anne ve baba adaylarının en çok merak ettikleri konuların başında belki de ilk sırada gelen bebeğin cinsiyeti bu haftada açıklığa kavuşur.  İyi bir ultrason cihazı ve deneyimli bir göz 16. haftada bebeğin cinsiyetini çok büyük bir olasılıkla saptar.  Bazı durumlarda 12-14. haftalarda da cinsiyet görülebilir, ya da gebeliğin son dönemlerine kadar hiç görülemeyebilir fakat bu çok nadir bir durumdur.  Bu haftalarda bebeğin cinsiyetinin saptanması asıl olarak incelemeyi yapan hekimin tecrübesine bağlıdır.  Yine bu haftada down sendromu açısından son derece önemli olan üçlü tarama testi yapılabilir.  Bu test için ideal zaman aralığı 16-20. haftalardır.
Tecrübeli anne adayları bebeğin ilk hareketini bu haftada hissedebilirler.  Ancak hareketin hissedilmemesi anormal bir durum olduğu anlamına gelmez.  İlk gebeliğini yaşayanlarda bu 20 hafta civarında gerçekleşir.





17. HAFTA:
Ah şu yağlar?
On yedinci haftaya ulaşıldığında bebeğin cilt altındaki yağ depoları yavaş yavaş dolmaya başlar.  Bu bebeğinizin hızlı büyüme evresine girdiğinin belirtisidir.  Büyümeye bağlı olarak sizinde kilo artışınız bir miktar hızlanacaktır.  Bu haftaya kadar 2-4 kilo arasında almış olmanız normaldir.  Bebeğin tüm organ sistemleri fonksiyoneldir.  Ayrıca içinde yüzdüğü amniyon sıvısını akciğerlerine çekmekte ve geri vermektedir.  Bu ilkel solumadır. Bebeğin doğum sonrası normal nefes alıp verişini sağlayacak sistemlerin olgunlaşması için gereklidir.  Kalbi ise inanılmaz bir eforlarla sürekli kan pompalamaktadır.  İnanması güç olabilir ama bebeğinizin kalbi onun vücuduna günde yaklaşık 25-30 litre kan pompalıyor.
Siz de karınızı elleyerek rahminizin ulaştığı boyutu hissedebilirsiniz.  Bu haftada rahmin tepe noktası yani fundus göbek deliğinin 3-4 parmak altındadır.  Pek çok anne adayı bu haftalarda bebekleri için endişe duyarlar.  Doğumun nasıl olacağı, bebeğin sağlıklı olup olmayacağı endişeleri bu haftalarda yoğunluk kazanır.  Yapılacak olan üçlü test bu endişeleri biraz giderebilir. Hala daha nerede doğum yapacağınız ve doğumu yaptıracak hekim hakkında karar veremediyseniz bu hafta bunun için iyi bir dönemdir.

18. HAFTA:

Uykum geldi
Şu ana kadar her şey yolunda gidiyor.  Minik bebeğinizin kemiklerinin büyük bir kısmı hala daha lastik sertliğinde ancak giderek sertleşiyor ve doğumdaki halini alıyor.  Yeterli kalsiyum almayı ihmal etmemeniz kemik olgunlaşması için çok önemli.  Anne karnındaki bebeğin uyanık olma ve uyuma periyotları vardır.  Bebek kendisine uygun ve sevdiği bir uyku pozisyonu seçebilir ve uyku döneminde bu pozisyonu alabilir.  Gözlerin üzerinde kaşlar ortaya çıkmaya başlar.  Kız bebeklerde pelvis içinde gelişen yumurtalıklarda ilkel yumurta hücreleri belirir.  Bunlar daha sonra hayatı boyunca sahip olacağı ve menopoza kadar her adet döneminde tüketecekleri yumurta hücrelerine dönüşeceklerdir.  Yine kız bebeklerde uterus tamamı ile oluşmuştur.  Erkek bebeklerde ise prostat bezi gelişimini tamamlar.  Cilt altında kahverengi yağ içeren doku meydana gelir.  Deriyi kaplayan ve verniks caseosa adı verilen krem şeklindeki madde izlenebilir.  Plasenta gelişimini tamamlamıştır ve bu haftadan sonra kalınlığı artmaz, sadece çap olarak büyür.
Dışarıdan bakıldığında kişinin gebe olduğu artık çok rahat anlaşılabilir.  Bebek hareketleri çoğu anne adayı tarafından hissedilebilir.  Eğer hala daha hissetmediyseniz endişelenmeyin, önünüzde 1-2 hafta daha olabilir.  Artmış kan hacmine bağlı olarak çeşitli şikayetler olabilir.  Yine düz kas gevşemelerine bağlı olarak ani tansiyon düşmeleri görülebilir.  Yatar pozisyondan ayağa kalkarken bu işi yavaş yavaş yapmaya özen gösterin.  35 yaşın üstündeki anne adaylarında ya da üçlü testte şüpheli durum saptananlarda amniyosentez bu haftalarda yapılır.


19. HAFTA:
Kremlenme zamanı
Eğer hala daha gebeliğinizi hafta olarak değil de ay olarak hesaplıyorsanız bu haftadan itibaren beşinci ayınıza girdiğinizi söyleyebilirsiniz.  Eski kıyafetlerinizin hemen hemen hiçbirinin üzerinize olmadığını fark edeceksiniz. Gebe kıyafetlerinin her kadına çok yakıştığını unutmayın.  Fark edeceğiniz başka bir değişiklik ise memelerinizdeki kahverengi alanın giderek büyümeye başlamasıdır.  Areola adı verilen bu bölge memenin yarısını kaplayabilir.  Bu normal bir durumdur ve doğumdan sonra on ikinci aya kadar devam edebilir.  Pek çok çalışan gebe kadın öğle aralarında yarım saat kadar yürümenin kendilerine çok iyi geldiğini söylemekte.  Sizde bunu deneyebilirsiniz.  Yürüyüş hem bünyeniz hem de psikolojik durumunuz için yararlıdır.
İçinizde neler olduğuna bakacak olursak, bebeğinizin vücudu krem benzeri bir madde ile çevrilidir.  Onun hassas cildini uzun süre suda kalmanın etkilerinden koruyacak olan bu maddenin adı vernix caseosa'dır.  Ultrasonda ise bebeğinizin sürekli hareket halinde olduğunu görebilirsiniz.  Bu hareketleri pek çok kadın ilk önceleri içinde sanki bir kelebeğin kanat çırpmasına benzetmektedirler.  Ne yazık ki henüz eşiniz sizin bu heyecanınıza ortak olamayacak.  Çünkü hareketler henüz dışarıdan elle hissedilebilecek kadar kuvvetli değil.


20. HAFTA:

Yolun Yarısı
Tebrikler.  Gebelik maceranızın tam ortasındasınız.  Bebek anne karnındaki yaşamının yarısını tamamladı.  Bu haftada doğumdan sonra 5 yaşına kadar devam edecek olan hızlı beyin olgunlaşması başlar.  Bebeğin koku, tat, işitme, görme ve dokunma duyuları iyice aktif olmaya başlar.  Kaşlar ve saçlar iyice belirginleşir.  Fetus sık sık göz kırpar.  Lanugo adı verilen tüyler tüm vücudunu kaplar ancak yoğun olarak yüz ve boyun çevresinde bulunur.  Kalp atımları hızlanır.  Erkek bebekteki testisler karın boşluğundan torbalara doğru inmeye başlar.  Eğer bebeğiniz bir kız ise yumurtalıklarında tam 6 milyon yumurta hücresi vardır.  Bundan sonra yeni yumurta hücresi gelişmez.  Mevcut olanların ise sayısı giderek azalır ve doğumda yaklaşık 1 milyona iner.  Bebeğin hareketleri de hızlanır ve kuvvetlenir.  Bebeğin ağırlığı yaklaşık 250-450 gram arasındadır.  Bu haftadan sonra gebeliğin sona ermesi düşük olarak değil erken doğum olarak isimlendirilir. Topuk (1)  Baldır (3)  Diz (2)
Bebeğin tüm organlarının ve kalbinin değerlendirildiği malformasyon ultrasonografisi ya da başka bir isimle ikinci düzey ultrason için ideal zaman 20. haftadır.  Bu haftada rahmin tepe noktası göbek deliği hizasına kadar büyümüştür.  Bu dönemden sonra 38. haftaya kadar her hafta yaklaşık 1 santimetre yükselir.  38. haftadan sonra ise bebeğin doğum kanalına doğru inmesi nedeni ile rahmin tepe noktası da aşağıya inmeye başlar.  Orta hatta göbek deliği ile kasık arasında siyahlık belirmeye başlar.  Buna linea nigra adı verilir ve doğumdan sonra kaybolur.  Bu haftadan sonra gebelik çatlakları görülebileceğinden önlem almak yararlı olacaktır.  Bebeğin hareketleri rahatça hissedilebilir.  Normalde bir bebek saatte en az 2 kez hareket etmelidir.  Ancak bu sayı gerçekte çok daha fazla olmasına rağmen sadece yeterince güçlü olan hareketler anne adayı tarafından hissedilebilir..

21. HAFTA:
Biraz yavaş!
Yirmi birinci haftaya ulaşıldığında bebekteki hızlı büyüme biraz yavaşlar.  Bu haftada en önemli olay kalp kasının güçlenmesidir.  Bebeğinizin kalbi, kanı çok daha etkili şekilde pompalamaya başlamıştır.   Aort(3) Böbrekler (1) ve (2)
Sizin dolaşımınızdaki kan miktarındaki artış nedeni ile özellikle tüm gün ayakta olan gebelerde akşamları ayaklarda ve ayak bileklerinde şişmeler olabilir.  Bu tamamen normal bir durumdur.  Gün içinde zaman zaman ayakları hafif yükselterek dinlenmek ve eğer mümkünse 2 saatten fazla ayakta kalmamak duruma yardımcı olabilir.  Bol su içmek bu yakınmaları arttırmaz tam tersine azaltır.  Bu nedenle gün içinde bol bol su içmeyi ihmal etmeyin.  İhmal etmemeniz gereken bir başka konu ise artık en azından haftada bir kez tansiyonunuzu ölçtürmenin faydalı olacağıdır.
Karın boşluğu içerisinde büyüyen uterusun diğer organlar ile birlikte diyafram kasını da sıkıştırması sonucu pek çok gebe bu dönemde nefes darlığı ya da çabuk nefes nefese kalma sorunu yaşayabilir.  Bu da gebeliğin normal sonuçlarından birisidir.  Gebelik ilerledikçe bu sıkıntılar artabilir.  Yine daha önce başlamadıysanız bu haftadan itibaren demir desteğine başlamanızda fayda var.  Diyet ile aldığınız demir gebelikte size yeterli gelmeyecektir.  Bu nedenle mutlaka dışarıdan destek almalısınız.



22. HAFTA:

Bir şey mi dediniz?
Bu haftaya ulaştığınızda bebeğinizle konuşabilir, ona bir şeyler okuyabilir ya da şarkı söyleyebilirsiniz.  Çünkü artık o sizi duyabilir.  Hatta duymakla kalmaz seslere tepki de verebilir.  Bu nedenle bebek gelişimi için yapılmış müzik CD'leri dinletebilirsiniz.  Anne karnında klasik müzik dinlemenin ruhsal gelişime olumlu yönde etkisi olduğunu iddia eden çalışmalar mevcut.  Bunlar doğru olmasa bile minik bebeğinizle birlikte biraz müzik dinlemenin, şarkı söylemenin ya da kitap okumanın ne zararı olabilir ki?  Hatta bazı çalışmalar bebeğiniz doğmadan önce ona okuduğunuz kitapları, doğduktan sonra emzirirken yeniden okuduğunuzda minik yavrunuzun daha güçlü emeceğini iddia ediyorlar.  Fantastik, değil mi?
Bebeğinizde bu gelişmeler olurken siz de artık dengenizi sağlamakta zaman zaman güçlük çektiğinizi fark edebilirsiniz.  Karnınızın büyümesine bağlı olarak bel kavisiniz de içeri doğru genişlediğinden vücudunuzun denge merkezi yer değiştirmektedir.  Bünye buna aynı hızda uyum sağlayamadığından dengenizi sağlamakta güçlük yaşayabilirsiniz.  Bu nedenle evde yalnızken banyo yapmamanız tavsiye edilir.  Yine aynı nedenler ile dengeye dayalı sporlara da ara vermeniz gerekli.  Gebelik hormonlarına bağlı olarak parmak eklemlerinize kadar tüm eklemlerinizde gevşemeler olacaktır.  Bu size bel ağrısı olarak yansıyabilir.  Bu haftalar hem denge sorunları hem de bel ağrıları nedeni ile yüksek topuklu ayakkabılara veda edilmesi gereken dönemlerdir.  Gebeliğinizi geri kalan kısmında ortopedik ayakkabılar giymeniz rahatsızlıklarınızı azaltacaktır.


23. HAFTA:
Takla atmalıyım
Bebeğiniz artık tamamen minyatür bir insan görünümündedir.  Kulak içinde yer akan minik kemikler tamamen sertleştiği için bebek çok iyi duyabilir. Dudakları iyice belirginleşir, ultrasonografide gülümsemesi fark edilebilir.  Boyu 17-18 santimetre kadar olmuştur, kilosu ise 600 gram civarındadır. Gözleri tamamen gelişmiş olmasına rağmen renkli kısmı olan iris daha pigmente değildir, yani göz rengi belli değildir.  Pankreas tam manası ile olmasa bile insülin salgılamaya başlamıştır.
Sizde ise yavaş ama sürekli bir kilo artışı söz konusudur.  Bu dönemde aşerme adı verilen olay hızlanır.  Fazla abartıya kaçmadan ufak tefek kaçamaklara izin verilebilir.  Bacak krampları yirmili haftalarını yaşayan gebelerde nadir görülmeyen olaylardır.  Kalsiyum ve magnezyum alımı şikayetleri ve krampların sıklığını azaltacaktır.  Kramp girdiğinde bacağınızı düz uzatarak eşinizden masaj yapmasını isteyebilirsiniz.
Bir başka güzel olay ise artık bebeğinizin hareketlerini eşinizin de hissedebilecek olmasıdır.  Eşiniz elini karnınıza koyduğunda bebeğinizin hareketlerini çok rahat hissedebilir, hatta bu hareketler dışarıdan gözle bile fark edilebilir.  Bunun nedeni bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısının göreceli olarak fazla olmasıdır.  Yani bebeğin hareket etmesi için çok geniş bir alan vardır.  Bebeğiniz sanki içeride taklalar atarmışçasına özgürce hareket eder!  Hareketler bebeğin motor gelişimi yani kas güçlenmesi için çok önemlidir.  Bu haftalarda yapılan ultrason incelemelerinde bebek makat gelişken çok kısa bir süre sonra baş gelişe dönebilir.  Bebeğin ters durması fazlaca önemli değildir.




24. HAFTA:

Yaşam Sınırı
Dikkat: Çok iyi hazırlanmış şartlarda ve yoğun bakım koşullarında bu haftada doğan bebekler yaşatılabilmektedir.
24. hafta gebelik süreci içindeki önemli dönemeçlerden birisidir.  Çünkü bu hafta viabilite sınırı olarak kabul edilir.  Viabilite annesine bağımlı olmadan, annesinin vücudu dışında yaşamını devam ettirebilme anlamında kullanılmaktadır.  Ancak fetusun viabilitesi pratikde her zaman gerçek olmaz.  Bunu hayata geçirebilmek için solunum, sindirim, vücut ısısını korumak gibi yaşamsal fonksiyonların çok iyi desteklenmesi ve bebeğin enfeksiyonlardan korunması gereklidir.  24 haftalık bir fetus 650-700 gram ağırlığa ulaşmıştır.  Ülkemizde de belirli merkezlerde bu kadar küçük bebekler yaşatılabilmektedir.  Ancak önemli olan bu bebekleri yaşatmak değildir.  Görme, işitme gibi duyusal faaliyetlerinin yanı sıra zihinsel gelişimlerinin nasıl olacağı tam anlamı ile gösterilememiş olan bu tür bebeklerin tüm yaşamları boyunca yakın takip altında olmaları gerektiğine inanıyorum. Literatürde en erken doğan ve yaşatılan bebek Kenya'da 19 haftalıkken dünyaya gelen ve Kelly adı verilen bir bebektir.
Bu haftada bebeğinin akciğer içinde yer alan damar yapıları olgunlaşır.  Hemen hemen bütün organları artık fonksiyonel olarak görev yapabilmektedir.
Sizde ise diş eti kanamaları görülebilir.  Gebelik hormonları etkisi ile epulis gravidarum adı verilen diş eti hastalığı görülebilir.  Dişinizi fırçalarken ve hatta ağzınızı çalkalarken bile kanamalar olabilir.  Diş etleriniz çekilebilir.  Hastalığın en ileri formunda dişlerde dökülmeler bildirilmektedir.  Bu nedenle eğer benzer yakınmalarınız varsa ihmal etmeden diş hekiminiz ile görüşmelisiniz.
Yine 24. haftada gebeliğe bağlı diyabetin varlığını araştırmak için doktorunuz sizden 50 gramlık glikoz tarama testi isteyecektir. Bu test 28. haftaya kadar ertelenebilir.
Yine bu haftalarda erken doğumun belirtilerine karşı dikkatli olmayı öğrenmelisiniz.  Bunu başarabilmek için de erken doğum hakkında bilgi sahibi olmanız gereklidir.  Doktorunuz bu konuda size yardımcı olacaktır.





Çikolata sever misiniz?
25. HAFTA:
Bu haftanın en önemli olayı bebeğinizin tat duyusunun büyük ölçüde gelişmiş olması.  Tat duyusu ile birlikte ister inanın ister inanmayın bebeğinizin süt dişleri de gelişiyor.  Bebeğin cildi hala daha ince ve kırılgan.  Ancak vücudu orantılı bir şekilde doluyor, cilt altı yağ dokuları olgunlaşıyor.  Artık uterus içinde göreceli olarak kapladığı alan azalmaya başladı.  Bu da hareket için kendisine kalan boş alanın giderek azalacağı anlamına geliyor. Sonuç ise hareketlerin daha sert hissedilmesi olacak.
Bu haftalarda yorgunluk hissedebilirsiniz.  Bu gebeliğin normal yakınmalarından birisidir.  Aynı zamanda gözlerinizin ışığa karşı oldukça duyarlı olduğunu fark edebilirsiniz.  Gebeliğe bağlı göz kuruluğu pek çok anne adayının ortak yakınmasıdır.  Sorunun üstesinden gelebilmek için yapay gözyaşı preparatları kullanabilirsiniz. Büyüyen rahmin bası yapması ve dolaşımın bozulması nedeni ile bacaklarda ve belde ağrılar olabilir.  Bazı gebelerde ise el parmaklarında dahi ağrılar olabilir.  Bu gibi durumlarda soğuk tatbiki oldukça yararlı olmaktadır.Hala daha bebeğinizin ismine karar vermediyseniz bu haftalarda artık isim aramaya başlayabilirsiniz.

26. HAFTA:

Havadar bir yer arıyorum
Bebeğinizin akciğerlerinde hava kesecikleri oluşmaya başladı.  Doğumdan hava solumayı sağlamak için akciğerler sürfaktan adı verilen bir madde üretirler.  Bu madde, minik hava keseciklerinin çeperlerinin birbirine yapışmasına engel olur.  Bu sayede her nefes alışında kesecikler hava ile dolar. Bu haftada bebeğinizin akciğerleri sürfaktan üretmeye başladı, ancak miktarları tabii ki yeterli değil.  Erken doğum tehdidi yaşayan anne adaylarına yapılan bazı enjeksiyonlar ile bu maddenin yapımı hızlandırılmaya çalışılır.  Amaç erken doğum olur ise bebeğin solunum problemi yaşamasını engellemeye çalışmaktır.
Yapılan çalışmalarda 26 haftalık bebeklerin beyin dalgaları incelendiğinde dokunmaya beyin dalgaları ile cevap verdiği saptanmıştır.  Ayrıca ilginç bir bulgu da karnınıza kuvvetli bir ışık kaynağı dayadığınızda bebeğin kafasını o yöne çevirmesidir.
Bu haftalarda birden bire ve durup dururken karnınızda bir sertleşme hissedebilirsiniz.  Endişelenmeyin.  Bu gebe rahimde, normalde görülen ve Braxton-Hicks olarak isimlendirilen kasılmalardır.  Erken doğum tehdidinde ise kasılmalar sürekli ve belirli aralıklarla gelir.  Düzenli kasılmaları saptamak için eşinizden yardım isteyebilirsiniz.  Eşiniz, elinin ayasını uterusunuzun tam tepe noktasına yerleştirerek beklemeli.  Bu haftada uterusun tepe noktası göbek deliğinin yaklaşık 5 santimetre yukarısındadır.  Eşiniz 20 dakika kadar bu şekilde bekleyerek kasılmaların varlığını ve sıklığını saptayabilir.  Bu işlemi kendiniz de yapabilirsiniz, ancak objektif olarak değerlendiremeyebileceğiniz için eşinizden istemenizde yarar var.  Kasılmaları siz ağrı olarak hissetmeyebilirsiniz ya da çok hafif adet sancısı şeklinde fark edebilirsiniz.  Eğer bunların sıklığı konusunda endişeleriniz varsa hemen doktorunuz ile temasa geçiniz.

27. HAFTA:
Gözlerin bir içim su
Eğer rahim içine bir kamera yerleştirmek ya da direk olarak gözlemek mümkün olabilseydi, bebeğinizin gözlerini (2) görebilirdiniz.  Çünkü o'nun göz rengi artık belli ve sıkı durun: size göz kırpabilir.  Bu haftaya gelindiğinde bebeğiniz gözünü açıp kapamaya başlıyor.  Beyin (1) olgunlaşması hızla devam ediyor ve sese verdiği tepkiler iyice arttı.  Boyu 25 santimetreye yaklaştı ve kilosu 1000 gram civarında.  Burun (3), Bilek (4), Dil (5), Kalp (6)
İkinci trimesterın sonu olan 27. haftada solunum ve uyku problemleri yaşayabilirsiniz.  Özellikle yattığınız zamanlarda nefes darlığı ortaya çıkabilir.  Bu durum bebeğinize herhangi bir zarar vermez ancak siz daha rahat edebilmek için, geceleri yatarken kullandığınız yastık sayısını arttırmalısınız. Çoğu anne adayı bu dönemlerde uykunun dinlenmeden çok sıkıntı yarattığını söylemekteler.  Bilinç altında yaşanan endişeler uykuda kabus olarak kendini gösterebilir.  Hatta uykuya dalmada büyük zorluklar yaşayabilirsiniz.  Tecrübeli anne adayları yatmadan önce yarım saatlik bir yürüyüşün oldukça faydalı olduğunu iddia ediyorlar.
Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da kan basıncınız.  Gerçi doktorunuz her kontrolünüzde tansiyonunuzu ölçüyor ancak siz de 3-4 günde bir bunu tekrarlasanız yararlı olur.  Zira halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklempsi için riskli döneme girdiniz.
Rutin kontrollerinizde yapılan ultrason incelemelerinde artık bebeğinizi bir bütün olarak göremediğinizi fark etmişsinizdir.  Artık bebek bütün olarak değil kısım kısım incelenmekte.  Yapılan ölçümler ile kilosu gerçeğe yakın ölçülerde tahmin edilebilmekte.
Bu hafta ile birlikte gebeliğinizin ikinci trimester'ı sona erdi. Yolun büyük kısmı aşıldı.


28. HAFTA:
Bu hafta ile birlikte gebeliğin en zor dönemlerinden biri olan üçüncü trimester yani son üç aya girmiş oluyorsunuz.  Bu haftada bebeğiniz hızla büyümeye devam edecek ve rahim içini mümkün olduğunca dolduracak.  Rahim büyüklüğünüz neredeyse kaburgalarınızın seviyesine ulaştı.  Bu haftada bacaklarınızdaki varislerde artış ve şişme fark edebilirsiniz. Yine hemoroid probleminiz varsa bu kötüleşebilir, ya da bacaklarınızda sık sık kramplar yaşayabilirsiniz.  28. haftada doktorunuz sizden glukoz yükleme testi isteyecektir.  Bu testin amacı gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığını yani gestasyonel diabeti araştırmaktır.  Yine bu haftada kan uyuşmazlığınız varsa doktorunuza bunu hatırlatın.
28. haftada dünyaya gelen bebeklerin yaklaşık %90'ı yaşatılmaktadır.  Ancak bu bebeklerde yoğun bakım şartlarında solunum desteği gerekmektedir. Bebeğiniz sürekli uyuma ve uyanma dönemleri geçirmektedir.  Zaman zaman gözlerini açıp kapayabilir.  Kaşları gelişimini tamamlamıştır.  Vücudu yağ depolamaya devam etmektedir.  Bu yağlar doğduktan sonra kendi vücut ısısını ayarlamada oldukça önemlidir.
Bu haftada bebeğinizle rahatça konuşabilirsiniz, çünkü artık sizin sesinizi tanıyor!



.....................................................................................................................................................

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder