Op.Dr.Barış ÇOBAN - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Bloğuma hoşgeldiniz...
Bloğumda siz değerli hastalarımla, hem iletişim kurmak, hem de size daha sağlıklı bir hizmet vermek istiyorum. Bu nedenle de Kadın hastalıkları ve gebe sağlığı ile ilgili merak ettiklerinizden oluşan kategorilerim ve etiketler bölümlerinde makaleler yayımlayacağım.

Ayrıca "op.dr.bariscoban@gmail.com" adresine ve "Etiket konularının alt bölümlerine" yorumlarınızı ve sorularınızı yazabilirsiniz. "İzleyiciler" bölümüne kayıt olarak yeni bildirimlerden daha çabuk haberdar olabilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça anlam kazanacağına inanırım çünkü... Bloğumun beklentilerinizi karşılaması dileklerimle...

GEBELİKTEN KORUNMA - AİLE PLANLAMASI

GEBELİKTEN KORUNMA ve AİLE PLANLAMASI

Korunma Yöntemleri: Gebelikten korunmak için herhangi bir yöntem kullanmadan cinsel ilişkide bulunan kadınların % 80-85'i bir yıl içinde gebe kalır. Bu nedenle eğer bir süre ya da bundan sonra hiç bebek istenmiyorsa mutlaka etkili bir gebelikten korunma yöntemi kullanılmalıdır.


Her kadının istediği zamanda ve istediği sayıda çocuk sahibi olması en doğal hakkıdır.   Oluşabilecek gebeliğin geçici olarak önlenmesine tıp dilinde “kontrasepsiyon”, bu amaçla kullanılan yöntemlere de “kontraseptif” yöntemler denir.   Amaç anne ve doğacak çocukların sağlıklı olması ve çocuk sahibi olmak istendiğinde gebeliğin oluşmasıdır. Çünkü iki yıldan az aralıklarla yapılan doğumlar annenin vücut sağlığını önemli ölçüde bozmakta, gebelik sırasında riskleri artırmakta, hatta ara vermeden arka arkaya yapılan doğumlar anne ölümlerine dahi neden olabilmektedir.   Ayrıca sık aralıklarla doğan çocukların da anne karnında gelişmeleri tam olmamakta, düşük doğum ağırlıklı bebekler doğmakta, sakatlık oranı yükselmekte, bakımları güçleşmekte ve bebek ölümleri artmaktadır.   Elbette doğum kontrolü kadın sağlığına zarar vermeyecek yöntemler ile sağlanmalıdır. 
Genel Anlamıyla gebelikten korunma yöntemlerini 2 grupta incelemek mümkündür;


1. Doğal korunma yöntemleri
2. Tıbbi korunma yöntemleri



Doğal yöntemlerin uygulaması kolay ve yaygın olmalarına karşın etkinlikleri azdır.


DOĞAL KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR ?
Ergenlikten başlayarak bir erkekte üreme yeteneği sperm üretiminin kesintisiz olmasına bağlı olarak sürekli iken, kadınlarda bu yetenek adet döngüsünün belli günleriyle sınırlıdır.   Kadında karın içinde bulunan yumurtalıklarda, ergenlik sonrası üreme hormonlarının etkisiyle her ay bir yumurta gelişerek belli günlerde döllenmeye elverişli halde karın boşluğuna atılır. Yumurtlama dönemi olarak tanımlanan bu günlerde, kadın vücudunda gebeliğe hazırlık olarak düşünülebilecek bazı belirtiler de olur.    Bu konuda bilinçlenerek doğurganlık belirtileri olan değişiklikler izlendiğinde kadınlar hangi günlerde gebe kalabileceklerini aslında anlayabilirler.    Gebelik istendiğinde bu günlerde cinsel ilişkide bulunarak gebe kalmak, istenmiyorsa da cinsel ilişkiden kaçınarak gebelikten korunmak olanaklıdır.


Doğurganlık Belirtilerine Dayalı Yöntemler
Adet döngüsü boyunca doğurganlık dönemlerinde rahim ağzından gelen akıntının tipi ve miktarı, rahim ağzının biçimi ve kıvamı ile vücut sıcaklığında değişiklikler olur.   


-Rahim ağzından gelen akıntının tipi ve miktarı değişir.
Vajinada (hazne) çok kıvamlı olmayan, bol, şeffaf, kaygan ve iki parmak arasında uzayan bir akıntı olduğu günler (mukus uzaması), gebelik için elverişli günlerdir.


-Rahim ağzının biçimi ve kıvamı değişir.
Adet günlerinin bitiminde sert olan rahim ağzı yumurtanın olgunlaşmasından 4-5 gün önce yumuşamaya başlar, parmakla dokunulmak istendiğinde vajinanın üst bölümünde hissedilir, yumurtlama olduğu günlerde rahim ağzı iyice yumuşar ve zor ulaşılacak derinliktedir.


-Vücut sıcaklığı değişir.
Yumurtlamadan hemen sonra vücut ısısı biraz (yarım derece kadar) artar ve yüksek kalır.


Akıntının Niteliğini İzlemeye Dayalı Yöntem
.Adet kanaması tam olarak bitince birkaç gün vajinadan akıntı gelmez. Bu günler “KURU” günler sayılır.
.Kuru günlerden sonra yapışkan, koyu kıvamlı ve pürtüklü az miktarda bir akıntı hissedilir. Rengi sarı ya da beyazdır. Bu akıntı bazen fark edilemeyebilir.
.Yumurtlama günleri yaklaşırken akıntı artar, kıvamı incelir ve görünümü berraklaşır. İki parmak arasında uzayabilir. Vajinadan “ISLAKLIK” olarak hissedilen bu ortamda spermler rahatlıkla 3-5 gün yaşayabilir, rahim içine geçer ve yumurtayı dölleyebilirler.  Islak günler doğurgan günlerdir. Gebelik isteniyorsa düzenli cinsel ilişkide bulunulur, istenmiyorsa ilişkiye girilmez.
.Yumurtlamadan sonra akıntı yine değişir. Azalır, pürtüklü ve yapışkan olur. Vajinada yine KURU hissedilir. Bu ortamda spermlerin hareketleri güçleşir, rahim ağzından geçemezler ve yaşayamazlar.


Bu bulguları izleyerek gebelikten korunmak isteyenler üç ay süre ile yalnızca akıntılarını gözleyerek ve bulgularını kayıt edip gözden geçirdikten sonra korunmaya başlayabilirler. Bu sırada mutlaka bu konuda eğitim almış bir sağlık personelinin rehberliği gereklidir. Cinsel ilişki, sıvıların niteliğinin değişmesine yol açar, bu nedenle ilk ayda cinsel ilişkiye girilmez. Akıntı izlenemeyeceğinden adet kanaması sürerken de cinsel ilişkiye girilmemelidir.


Adet sonrası hiç akıntı olmayan KURU GÜNLERDE GÜNAŞIRI İLİŞKİ OLABİLİR. DAHA SIK İLİŞKİ OLURSA GEÇERLİ İZLEM YAPILAMAZ.


.Vajinada ISLAKLIK hissedilince cinsel perhize başlanır. İNCE KIVAMLI, UZAYAN, BERRAK GÖRÜNTÜLÜ AKINTIDAN SONRAKİ DÖRT GÜN EN TEHLİKELİ GÜNLERDİR.
.Tehlikeli günler geçince adet görene kadar olan cinsel ilişkilerde artık gebelik riski yoktur.
.Arada kanama olursa, bu günlerde ve kanamanın en az üç gün sonrasına kadar yine ilişkide bulunulmaz.


Yalnızca vücut ısısını ya da rahim ağzının değişimini izleyerek gebelikten korunma da olasıdır. Ancak bunlar etkililiği daha az olan yöntemlerdir.  Pratik ancak daha uzun süreli cinsel perhizi gerektiren ve takvime dayalı bir yöntem olan Standart günler Yöntemi’nde adet sıklığı 26 ile 32 gün arasında değişen kadınlar adet başlangıcından itibaren 8 (sekiz) ile 19. (ondokuzuncu) günler arasında cinsel ilişkide bulunmayarak ya da bu günlerde kondom kullanarak da gebelikten korunabilirler. Bu yöntem eskiden önerilen takvim yönteminin daha geçerli bir uygulamasıdır.


Doğurganlık Belirtilerine Dayalı Yöntemler ile Gebeliğe Karşı Etkili Bir Koruma Sağlanabilir mi?
Özenle doğru uygulandığında bu yöntemler elbette koruyucudur. Kurallarına tam uyulmadığı takdirde ise koruyuculuk çok azalır. Bu yöntemlerin kadın ya da erkek kondomu, diyafram, spermisit gibi bariyer yöntemlerle birlikte uygulanması etkililiği artırır.   Yumurtlama günleri bazı hastalıklarda, büyük sıkıntı ya da üzüntüler yaşandığında, tatil dönemlerinde değişiklik gösterebilir. Bu durumlarda izlem özel bir dikkat gerektirir. Genital yol enfeksiyonları varlığında akıntının niteliği değişeceğinden bu yöntemin uygulanması uygun değildir.


Emzirmeyle Korunma (Laktasyon Amenoresi)
Halk arasında süt koruması olarak adlandırılan yöntemdir. Doğumdan sonra ilk altı ay boyunca anne, bebeğini sadece anne sütü ile sık aralıklarla günde toplam en az 60 dakika emzirerek beslediği takdirde annede yumurtlama gerçekleşmeyebilir. Bu durumda cinsel ilişki olsa dahi gebelik meydana gelmez. Ancak bu süre sırasında adet kanaması görülür, ek gıdaya geçilir ya da anne emzirmeyi keserse bu yöntemin koruyuculuğu çok azalır. Bütün kurallarına uyulduğunda koruyuculuğu yüksektir. Emzirme ile korunmanın ilk altı aydan sonra mümkün olmayacağını bilmeli ve daha bu süre bitmeden mutlaka etkili ancak emzirmeyi etkilemeyecek bir yönteme geçilmelidir.


Geri Çekme(Dışarı Boşalma)Yöntemi
Cinsel ilişki sırasında vajina içine boşalma olmadan önce erkeğin cinsel organını kadının vajinasından çıkararak dışarıya boşalmasıdır.  Bu yöntemin doğru uygulanabilmesi ve cinsel ilişkinin olumsuz etkilenmemesi için iki tarafın da bu konuda istekli ve kesin kararlı olması gerekir. Tam uygulanmadığında koruyuculuğu çok düşer.  


Cinsel ilişki sonrasında gebelikten korunma amacıyla vajinanın yıkanması tamamen etkisiz bir uygulamadır. Vajinanın yıkanması doğal korunmasını bozarak enfeksiyonların oluşma riskini artırdığından kesinlikle önerilmez.


Doğal Yöntemlerin Vücutta Gebeliği Önleme Dışında Başka Bir Etkisi Var mı?
Hiçbir yan etkisi olmayan bu yöntemleri özenle uygulamak için çok bilinçli ve kararlı olmak gerekir.  Eşle tam uyum sağlamadan kullanılamazlar.   Herhangi bir nedenle doğal korunma yöntemlerini uygularken kurallarına tam uyamazsanız ilişki sonrasında korunmak için en geç 72 saat içinde acil gebelikten korunma önlemlerinden faydalanmak üzere hekime başvurabilirsiniz.


UNUTMAYIN!
DOĞAL YÖNTEMLER CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARDAN KORUMAZ. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmanın tek yolu cinsel ilişki sırasında kadın ya da erkeğin kondom kullanmasıdır.


Özetle, yaygın olan ama yanlış bilinen bazı noktaları hatırlatmakta yarar vardır.


Erkeğin spermleri kadın vücudunda 3 gün kadar canlı kalabilirler. Bu da takvim metodunun güvenilirliğini azaltmaktadır.
Spermlerin ilişkiden 2-3 dakika sonra rahim ağzındaki mukus adı verilen yapının içersine yerleştikleri ve rahim içine doğru yola almaya başladıkları bilinmektedir.Dolayısıyla ilişki sonrası vajinal duş koruyucu etkiye sahip değildir!
Geri çekme yöntemi ise güvenilir değildir ve bireysel olarak çok farklılıklar göstermektedir.
Bu yöntemde başarısızlıklar % 30’lara varabilmektedir.
Dolayısıyla günümüzde modern ve etkili korunma yöntemleri uygulanmalıdır.


Bunlar Nelerdir ?


1. Prezervatif (kondom, kılıf)
Erkek spermlerinin vajinaya atılmasını, dolayısı ile sperm ve yumurtanın karşılaşmasını engelleyerek gebeliği önler. Bir başka özelliği de cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasını engelleyen tek yöntem olmasıdır. (örn: AIDS, frengi, bel soğukluğu gibi.) Halk arasında kılıf diye de bilinir.   Cinsel ilişki öncesi erkek tarafından doğru şekilde kullanıldığında koruyuculuk oranı % 95 - 98‘ dir. Her bir prezervatif bir defa kullanılmalıdır. Sağlığa hiçbir zararı yoktur.


2. Vajinal engeller (diyafram, sperm öldürücü krem, köpük, fitil)
Diyafram rahim ağzına takılarak spermlerin içeriye geçmesini engeller. Sperm öldürücüler, vajinadaki tüm spermleri işe yaramaz hale getirir.   Diyafram ve sperm öldürücüler birarada ve doğru kullanıldığında etkinlikleri artar. İlişkiden önce kadın tarafından yerine yerleştirilir. Sağlığa bir zararları yoktur.  Tabletlerin erimesi için cinsel ilişkiden 10 – 15 dakika önce vajinanın derinine uygulanmaları gerekir. Etkisini tam gösterebilmesi için cinsel ilişkiden sonra da en az 6 saat vajina hiçbir sebeple yıkanmamalıdır. Vajinanın doktor tarafından önerilmedikçe, herhangi bir sebepten yıkanması doğal korunmasını bozarak enfeksiyonların oluşma riskini artıracağından kesinlikle önerilmez.   Doğru kullanıldığında oldukça etkilidir.  Her cinsel ilişki için uygulama tekrarlanmalıdır.  Anne sütünü etkilemediği için emziren kadınlar da kullanabilir.  Bazı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyucudur


3. Rahim içi araçlar (RİA)(spiraller)
Rahim içine uygulanarak yumurtanın rahim içine naklini, spermlerin yumurtanın yanına gitmesini ve döllenme olsa bile rahim içinin özelliklerini bozarak döllenmiş yumurtanın yerleşmesini engeller. Çıkarıldığında doğurganlık kısa sürede geri döner.   Spiraller rahim içinde 1 - 5 yıl kalabilir. Genellikle ucunda ip bulunan plastik veya metalden yapılmışlardır. Bazı RIA'lar bakır veya progesteron hormonu içerir. Genital organ enfeksiyonlarıyla olan ilişkisi nedeniyle, RIA kullanımında tartışmalar olmuştur. Eğer yoğun adet kanaması yaşıyorsanız, üreme organlarından herhangi birine ait (yumurtalık, rahim, tüpler) bir enfeksiyon veya dış gebelik öykünüz varsa doktorunuzla RIA kullanma riskleri konusunda konuşmalısınız.  Yan etkileri azdır, kontrolleri düzenli olarak yapılırsa 10 yıl süre ile % 98 oranında korur. Bugün en sık olarak bakırlı spiraller kullanılmaktadır. Hormon salan (progesteron) tipleri de vardır ama özel amaçlarla tercih edilirler.


Spiral Nasıl Kullanılır?
Uzman hekim tarafından spiral rahim içine yerleştirilir. Genellikle gebelik ihtimalinin çok az olduğu ve rahim ağzının hafifçe açıldığı dönem olduğu için adet döneminde takılır. Takılması genellikle birkaç dakika alır.
Takıldığı zaman nadiren kramp tarzında ağrı hissedebilirsiniz. RIA takıldıktan sonra, rahim içinde olduğundan emin olmak için, ipini kontrol ediniz. Aynı zamanda birkaç kez adet döneminden sonra da ipini kontrol ediniz. Bunu parmağınızı vajen içine sokarak, rahim ağzı yakınında ipi hissederek yapabilirsiniz. İpi hissettiğiniz sürece spiral normal pozisyonundadır ve gebe kalma ihtimaliniz çok azdır. Eğer sert plastiği hissederseniz, doğru yerinde değildir. Değiştirmek için hekiminize başvurmalısınız.
İlk birkaç ay içinde RIA siz farketmeden çıkmış olabilir. Bu nedenle ilk aylarda her ilişki öncesi RIA'yı kontrol ediniz. RIA, 1 - 5 yıl kullanılabilir. Genellikle progesteron içeren RIA'lar 1 yıl sonra değiştirilir. Bakır içeren RIA'lar ise 5 yıl kullanılabilir.
Spiralin süresi dolduğunda, bir sorun yoksa yeni bir spiral eskisi çıkarıldıktan hemen sonra takılabilir. Rahimin bir süre dinlendirilmesi gibi bir kavram geçerli değildir.


Eğer;
• İpi hissedemezseniz,
• Kötü kokulu vajinal akıntı,
• Özellikle ilişki sırasında ciddi, beklenmedik karın ağrısı,
• Nedeni belli olmayan ateş,
• Gebelik belirtileri varsa,


Bu gibi durumlarda hemen doktorunuzu aramalısınız.


Spiral kullanırken gebe kalınabilir mi ?
Nadiren spiral yerindeyken de gebelik oluşabilir. Böyle bir durumda oluşan hamileliğin düşükle sonlanma olasılığı %50'dir. Ancak gebelik fark edildiği anda spiral çıkartılırsa bu oran %25'e düşmektedir.
Dolayısıyla böyle bir durum fark edildiğinde yapılacak şey spiralin çıkarılmasıdır. Ancak çıkarılma işlemi esnasında sorun oluşabileceği ve gebeliğin bundan az olasılıkla da olsa zarar görebileceğini kişi bilmeli ve bu olasılığa hazır olmalıdır.
Gebelik devam ettiği halde spiralin çıkartılmaması ise anne adayının hayatını tehtit edebilecek düzeyde bir enfeksiyon riskini de beraberinde taşır. Bu nedenle eğer spiralin ipi görülemiyorsa ya da ultrasonda yeri saptanamıyorsa kürtaj da düşünülmelidir.
Gebelik devam ederken spirali yerinde bırakmak amniyon zarının erken açılması riskini de beraberinde getirir. Bu durumda da erken doğum kaçınılmaz olacaktır.


Spiral ne zaman uygulanmamalıdır ?
* Gebelik kuşkusu varsa
* Yeni geçirilmiş, ya da tekrarlayan jinekolojik iltahap varlığında
* Teşhis konulmamış vaginal kanama varsa
* Rahim anatomisinde bozukluk varsa
* Büyük myomlar varsa
* Kronik bağışıklık yetmezliği
* Bakır alerjisi varsa (bakır içeren spiraller için)
* Wilson hastalığı varsa(bakır içeren spiraller için)


4. Hormonal yöntemler (doğum kontrol hapları, iğneleri)
Hemen hepsi, yumurtlamayı durdurur, rahim ağzı tıkacını kalınlaştırarak spermin rahim içine girmesini engeller, rahim içi zarını inceltirler.  Haplar kadında doğal olarak bulunan kadınlık hormonlarından ikisini (östrojen ve progesteron) içerir.  Haplar ağızdan alınır, 21 ile 25 gün kullanılanları vardır.


• Her gün düzenli alınması gerekir.
• Doğru kullanıldığında çok etkilidir.
• Adetin ilk beş günü içinde, tercihen ilk günü alınmaya başlanmalıdır.
• Adet öncesi gerginliği ve adet sancılarını önler.
• Rahim ve yumurtalık kanserlerine karşı koruyucudur.
• Adet kanamalarının miktarını azalttığından bu nedenle oluşabilecek kansızlığa karşı koruyucu etkileri vardır.
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan (HIV/AIDS, hepatit-B, frengi, bel soğukluğu, klamidya gibi) korumaz.
• 35 yaş ve üstünde olup, sigara içen kadınlar hapla korunacaksa sigarayı bırakmalıdır.
• Anne sütünün miktarını azalttığı ve yapısını değiştirdiği için emzirirken kullanılmaz.
• Bırakıldığında ertesi ay doğurganlık geri döner
• Genç ve sağlık problemi olmayan bayanlar için ideal bir seçenektir.
• Son yıllardaki araştırmalara göre 5 yıldan fazla kullanılması ise çok uygun değildir.


Hapların alınması unutulursa ne yapılmalı


Bir hap unutursanız;
Kaçıncı hap olduğuna bakmaksızın unuttuğunuz hapı hatırladığınızda hemen için ve o günün hapı dahil diğerlerini her gün almaya devam edin. Bir sorun olmayacaktır.


Birden fazla hap unutursanız;
Unuttuğunuz haplardan birini hemen alın, diğerlerini paketten atın, kalanları her gün almaya devam edin.
Unutulan haplar 2 - 4 adet ve ilk yedi günün haplarındansa yedi gün süreyle ek olarak bir bariyer yöntemle gebelikten korunun. Bu arada cinsel ilişkide bulunduysanız cinsel ilişki sonrası korunma uygulamanız gerekir.
Yedi günlük ek korunma, hangi günlerde olduğuna bakılmaksızın beş ya da daha fazla hormon içeren hap unutulduğunda da gereklidir. Bu durumda hap içmeyi unuttuğunuz günlerde cinsel ilişkide bulunduysanız cinsel ilişki sonrası korunma uygulamanız gerekir.
Beş ya da daha fazla hap unutulması halinde ya da unutulan haplar daha az sayıda ancak 14-21. günün haplarındansa ara vermeden yeni bir pakete başlamalısınız. Bu durumda 28 haplık paketlerden kullanıyorsanız, hormon içermediklerinden son yedi hapı atarak yeni pakete başlamanız gerekir.
28 haplık paketlerden kullanıyorsanız, son yedi hap hormon içermediğinden unutulması sorun yaratmaz. Unuttuğunuz hapları atıp kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.


İğneler ise aylık ya da 3 aylık iki ayrı formdadır. Enjeksiyon iğne tipine göre her ay, ya da 3 ayda bir kas içine yapılarak uygulanır. Kullanımları bırakıldığında doğurganlık geri döner. Genel özellikleri haplara benzerdir. Hap kullanamayan kadınlar için iyi bir seçenek olabilir.


Hormonların hap ya da iğne şekilleri olduğu gibi kolun iç kısmına yerleştirilen ve kibrit çöpü büyüklüğünde silikon çubuklar şeklinde olanları da vardır. Kadında doğal olarak bulunan kadınlık hormonlarından yalnızca birini (progesteron) içerirler. Mekanizmaları haplara benzerdir.


Türüne göre üç ya da beş yıl boyunca gebelikten korur. Çok etkilidirler. Gebelik şüphesi olmayan herhangi bir günde, tercihen adetin ilk yedi günü içinde uygulanır. Adet kanaması miktarında azalma, ara kanamalar ve lekelenmeye neden olabilirler. Anne sütünü etkilemediği için emziren kadınlar da kullanabilir.Yine Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan (HIV/AIDS, hepatit-B, frengi, bel soğukluğu, klamidya gibi) korumazlar.
Hormonal yöntem kullanmadan önce mutlaka bir muayeneden geçip hangi yöntemin nasıl kullanılacağı hekim ve çift tarafından kararlaştırılmalıdır.
Koruyuculuk oranları doğru kullanıldıklarında % 100’e yakındır.


5. Tüplerin (kanalların) bağlanması –Cerrahi yöntem
Kadınlarda yumurtanın geçtiği rahim kanallarının kapatılması ya da bağlanması işlemidir. Genellikle laparoskopi ile yapılan küçük bir ameliyat gerektirir. Böylece sperm ve yumurtanın karşılaşması engellenir.   Geri dönüşü olmayan bir yöntemdir. Herhangi bir şekilde adet bozukluklarına ya da hormonal değişime, cinsel istek azalmasına neden olmaz. Bir daha çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler tercih etmelidir.   Eğer çiftler daha sonra fikirlerini değiştirip tekrar çocuk sahibi olmayı arzu ederlerse tüp bebek yöntemiyle gebe kalmaları oldukça kolaydır.   Dünya çapında, cerrahi müdahale ile 200 milyondan fazla çift korunmaktadır. Türkiye’de, 1983 yılı sonrasında erkek ve kadın için cerrahi sterilizasyon (vazektomi ve tüp ligasyonu), reşit yaştan sonra kişinin isteğine göre yapılabilmektedir. Bu işlem uygulanmadan önce, kadın veya erkeğin, cerrahi işlemin kalıcı olduğu konusunda uyarılması gerektiği için, genelde doktorlar “Gönüllü Cerrahi Sterilizasyon” deyimini kullanırlar ve yazılı onay gerekir.


6. Vazektomi (erkekte sperm kanallarının bağlanması)
Vazektomi, erkeklerin testislerinde depoladıkları sperm hücrelerinin, cerrahi müdahalelerle kalıcı olarak geçişlerinin engellenmesi işlemidir.  Bu yöntem uygulandığında, kanalların eski haline getirilmesi neredeyse mümkün olmadığı için, çocuk yapmayı tamamen düşüncelerinden silmiş olanlar için uygulanan bir yöntemdir.  Bu uygulamada, ameliyat sonrası geçen 3 aydan sonra, koruyuculuk devreye girmektedir.  Ayrıca ameliyat sonrasında geçen sürede, en az 20 kez erkeğin boşalması gerekebiliyor.  Bu yöntem uygulandığında, ilişki için herhangi bir sorun olmamaktadır. Erkek cinsel ilişkide aynı duyarlılığa sahip olur ve boşalma sırasında çıkan sıvının görünüşünde, cinsel duyarlılık ve heyecanlarda herhangi bir farklılık gözlenmez.  Ayrıca, cerrahi işleme bağlı riskleri de çok azdır.


ABD'de ve bazı ülkelerde uygulanmakta olan "gebelik sonlandırma hapı"nın yakın bir gelecekte ülkemizde de kullanılmaya başlanması muhtemeldir.   Ancak oluşan bir gebeliği sonlandırmak asla bir korunma yöntemi olmadığı gibi halihazırda da ülkemizde bunun tek yolu kürtaj yöntemidir.  Her şeye karşın tüm korunma yöntemlerinin kullanılmasına rağmen oluşan gebeliğin sonlandırılması yani kürtaj da son adetten itibaren 10. haftaya kadar yasal bir haktır.  


ACİL - İLİŞKİ SONRASI KORUNMA

Ertesi gün Hapı Nedir ?  Tam olarak korunulduğundan kuşku duyulan (geri çekilememe veya kondom yırtılması gibi) ya da korunmasız bir cinsel ilişki sonrasında oluşabilecek istenmeyen gebeliği önlemeye yönelik uygulamaların tümüne ACİL KORUNMA YÖNTEMLERİ adı verilir.   Aslında her an pek çok çift cinsel ilişkileri sırasında yeterli doğum kontrolü uygulamamaktadır. (Kondom yırtılması, doğum kontrol hapının unutulması, vs. gibi).  Ayrıca hiç doğum kontrol yöntemi kullanmayan pek çok kadın da istenmeyen gebelik riski altındadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan istatistiklere göre yılda 5,4 milyon gebeliğin yarıya yakını istemeden gerçekleşen gebeliklerdir.

Ülkemizde ise, her yıl yaklaşık 2 milyon kadın gebe kalmaktadır.  Bunlardan yaklaşık yarısı planlanmayan gebeliktir.  Sadece bilinen rakamlara göre ise yaklaşık 700-800 kadar kadın da bu istenmeyen gebelikler ve sonlandırma çabaları nedeniyle ciddi risk yaşamakta veya ölmektedir.    İlk kez 1960'larda yüksek doz östrojen bu amaçla kullanılmıştır. 1970'lerde Yuzpe, östrojen ve progesteronu beraber kullanmıştır. 1976' da ilk kez postkoital (ilişki sonrası) RIA (Rahim İçi Araç) bu amaçla kullanılmıştır. Günümüzde Yuzpe rejimine uygun östrojen ve progesteron birlikte ya da sadece progesteron kullanılmaktadır.  Bunlara ertesi gün hapı veya acil korunma hapı adı verilir.

Ertesi Gün Hapı Etki Mekanizması Nedir ?
Ertesi Gün Hapı gebeliği başlamadan önce engeller. Bu, oluşmuş gebeliğin sonlandırılmasından farklıdır. Acil Doğum Kontrol hapı düşük hapı değildir. Avrupa'da kullanılan bazı düşük hapları gebeliği başladıktan sonra sonlandırmaktadır. Acil Doğum Kontrol Kiti, doğum kontrol hapları ile aynı biçimde çalışır. Acil Doğum Kontrol Kiti ovulasyonu (yumurtanın salınması) durdurarak ya da geciktirerek etki eder. Ek olarak ovulasyon olması durumunda Acil Doğum Kontrol Kiti yumurtanın sperm tarafından döllenmesini güçleştirebilir ya da rahim tabakasında değişiklik yapıp yumurtanın rahime tutunmasını engelleyebilir.

Unutulmamalıdır ki; acil Doğum Kontrol Kiti gebeliği başladıktan sonra durduramaz.   İlk 2 hap cinsel ilişkiden sonraki ilk 72 saat içinde mümkün olan en kısa sürede, diğer 2 hap 12 saat sonra alınmalıdır.  Ertesi Gün Hapı ne kadar erken alınırsa, etkisi o kadar fazla olmaktadır.

Acil Doğum Kontrol Kiti ile yapılan çalışmalar sonucunda bu şekilde kullanıldığı takdirde 100 kadından yalnızca 2-4 tanesinin gebe kalabileceği bulunmuştur. Yine unutulmamalıdır ki acil doğum kontrol hapı gerçekten acil durumlarda kullanılmalıdır. Rutin bir korunma yöntemi değildir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Adet gecikmesi olması durumunda mutlaka gebelik testi yapılmalı ve gebelik oluşmuşsa kürtaj ile sonlandırma gerektiği de unutulmamalıdır.


KÜRTAJ - GEBELİK SONLANDIRILMASI

Kürtaj veya gebelik sonlandırılması rahim içindeki bir gebeliğin özel yöntemlerle sona erdirilmesidir. İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması ülkemizde reşit kadınlara tanınan yasal ve çağdaş bir haktır.  Kürtaj (orjinal söylenişi ile küretaj) işlemi yalnızca Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanınca ve bu konuda sertifikası olan hekimlerce sağlık kuruluşlarında veya muayenehanelerde uygulanır. Ve elbette yapılan işlem hekimle hasta arasındadır.   Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre istenmeyen gebelikler kadının arzusuyla 10. gebelik haftasına kadar sonlandırılabilir. Kişi evli ise eşinin de onayı gerekirken, evli değil ise ve 18 yaşını doldurmuş ise kendi isteği ve rızası yeterlidir. Yaşı 18’den küçük bayanlarda ise velinin onayı gereklidir.  Gebeliğin anne veya bebek için tıbben sakıncalı olması durumunda ise (bebeğin sakatlığı ya da annenin gebeliği kaldıramayacak kadar hasta olması durumlarında) 10 haftadan daha büyük gebelikler de sonlandırılabilir. Böyle bir durumda birden fazla uzman doktorun kurul kararı vermesi gereklidir.

Kürtajın tüm riskleri gebelik haftası büyüdükçe artar.
Zaten yasal sınır da bu nedenlerle tespit edilmiştir. 10 haftadan daha büyük gebeliklerin sonlandırılması tıbbi olarak da daha problemlidir.   Bu yüzden kürtaja karar verildiğinde yasal sınır olan 10. haftanın geçirilmemesi gerekir. Adet gecikmesi olmasa bile gebelik şüphesinde mutlaka bir jinekologa müracaat edilmelidir.  Sıkça sorulan sorulardan birisi gebeliğin bazı ilaçlar kullanılarak sonlandırılıp, sonlandırılamayacağıdır. Yurt dışında bazı ülkelerde kullanılan düşük ilacı (RU-486) Türkiyede kullanılmamaktadır. Ayrıca adet gecikmesinde bazen hekimlerin uyguladıkları ve halk arasında adet söktürücü olarak tanınan hap ve iğneler ise gebelik sonlandırılmasında işe yaramazlar.

Dünyanın pek çok ülkesinde ve de bizde gebelik sonlandırılması halen vakum tekniği ile yani enjektör içersine negatif basınçla çekme şeklinde uygulanmaktadır.   Kürtaj aslında kelime anlamı olarak "kazımak" anlamına geldiğinden dolayı rahim içersinden doku almak amacıyla değişik amaçlarla da uygulanabilir. Yani aslında kürete etmek (kürtaj) sadece gebelik sonlandırma için yapılmaz.   Özellikle kadınlarda görülen kanama bozukluklarında ve menopoz sonrası kanamalarda teşhis amaçlı küretaj yapılabilir. Ayrıca infertilite (kısırlık) araştırmalarında yumurtlama olup olmadığını anlamak vb. amaçlı kürtaj da uygulanabilir.

Kürtajın türleri nelerdir ?
1. Gebelik Boşaltımı
Üreme çağındaki kadınlarda en sık uygulanan kürtaj şeklidir. İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması amacı ile yapılır.

2. Probe Küretaj
Kanama bozukluklarında ve özellikle menopoz sonrası kanamalarda teşhis amaçlı yapılan işlemdir. Özel aletler (küret) ile rahim içi, kürete edilir (kazınır). Şiddetli ve uzun süreli kanamalarda hem altta yatan sebebi tespit edebilmek, hem de aşırı kanamayı durdurmak amacıyla uygulanabilir.   Bu işlem sayesinde endometrial hiperplazi, rahim kanseri, rahimde yaşa bağlı zayıflama (atrofi) teşhisi konabilir.

3. Fraksiyone küretaj
Uygulanış amacı probe küretaj ile hemen hemen aynıdır. Ancak burada rahimin içini döşeyen zar tabakasından ve rahim ağzının içini döşeyen kanaldan ayrı ayrı örnekler alınır ve patolojik incelemeye gönderilir. Özellikle rahim kanseri ve rahim ağzı kanserinin ayrımında önemli bir teşhis aracıdır.

4. Revizyone küretaj
Kendiliğinden olan bir düşükten sonra içeride kalan plasenta veya fetusa ait parçaları temizlemek için yapılan küretaja verilen isimdir. Düşüğün tam olduğu yani içeride parça kalmadığı düşünülse bile revizyone küretaj yapılabilir.  Ayrıca doğumdan sonra içeride plasenta (çocuğun eşi) parçaları kaldığından şüpheleniliyorsa, özel küretler ile kalan parçalar alınır. Bu işlem de revizyone küretaj olarak değerlendirilir.

5. Endometrial Dating (günleme)
İnfertilite (kısırlık) teşhisinde yumurtlamanın olup olmadığını anlayabilmek için adet adetin 21. gününde rahim içersinden örnek alınır.   Yumurtlamadan sonra salgılanan progestron hormonunun etkisi ile endometrium sekresyon (salgılama) fazına girer. Endometrial dating'de amaç endometrium durumunun adet siklusu ile uyumlu olup olmadığı anlamaktır. Bu amaçla rahim içinden özel bir küret ile tek bir örnek alınır.  Yumurtlama varlığını ve aynı zamanda kalitesini test etmek amacıyla yakın bir tarihe kadar oldukça yaygın uygulanan bu yöntem (endometrial dating) yani rahim iç tabakasının günlemesi artık günümüzde yavaş yavaş geçerliliğini yitirmektedir.

Gebelik sonlandırılması amacıyla yapılan kürtaj işleminin tekniği nedir, kürtaj nasıl uygulanır ?
Kısaca bilgi vermek gerekirse vajina ve rahim ağzı, işlem esnasında mikrop kapmasını engellemek amacıyla dezenfektan sıvılarla temizlenir ve rahim ağzını sabitlemek için plastik bir alet vajinadan yerleştirilir ve genel anestezi için anestezi uzmanı tarafından gerekli ilaçlar verilir.
Nadiren lokal anestezi de uygulanabilir. Ancak lokal anestezi daha önce normal doğum yapmış bayanlarda daha rahat uygulanabilir, aksi takdirde genel anestezi tercih edilmelidir.
Daha sonra çok ince plastik kanüller (borucuk)rahim ağzından rahim içine yerleştirilir. Bazen rahim ağzının genişletilmesi amacıyla daha geniş çaplı plastik kanüller kullanılması gerekebilir. Bu durumda da rahim ağzını genişletmek için buji adı verilen aletler kullanılır.
Kanül yerleştirildikten sonra kanüle bir enjektör iliştirilir. Enjektörde oluşan vakum yardımıyla rahimin içi vakumla boşaltılır.

Kürtajdan sonra ne olacak ?
İşlemden sonra ayılma odasına alınarak burada yarım/bir saat kadar dinleneceksiniz.
İşlem sonrası normal bir şekilde evinize ya da işinize gidebilirsiniz. Doktorunuz başka bir şekilde önermediyse her şeyi yiyip içebilirsiniz. Bu konuda herhangi bir kısıtlama yoktur. Uzun süredir aç olduğunuz için şekerli birşeyler yemenizde yarar vardır.
Genel anestezi sonrası 6-8 saat araba kullanmak gibi dikkat isteyen aktivitelerde bulunmamanız uygun olacaktır.   O gün ve sonraki gün kasıklarınızda hafif şekilde adet sancısı benzeri ağrılarınızın olması normaldir. Bu durumda herhangi alışık olduğunuz ağrı kesiciyi alabilirsiniz.
Merkezimizde işlem esnasında koruyucu olarak antibiyotik uygulaması yapmaktayız. Dolayısıyla ek olarak kürtaj sonrasında antibiyotik kullanmanıza (özel bir sebep söz konusu değilse) gerek yoktur.

İşlem sonrası 3-4 gün kadar lekelenme tarzında kanamanız olacaktır. Kanama ile birlikte ufak pıhtı ya da parçalar da düşebilir. Bu tamamen normal bir durumdur. Buna karşılık kanamanın hiç olmaması da anormal bir durum olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle kanamanız olmasa da endişelenmeyiniz. Ayrıca adet kanaması şeklinde fazla bir kanamanız olursa da mutlaka hekiminizi arayınız.
İşlemden sonra duş şeklinde ayakta banyo yapabilirsiniz, ancak lekelenmeler devam ettiği sürece havuza, denize girmek sakıncalıdır.
İşlemden sonra 4-5 gün kadar ilişkiye girilmesi de rahim ağzı genişletme işlemi uygulandığından uygun değildir. Ayrıca kanamanız devam ettiği sürece de cinsel ilişki sakıncalıdır. Kanamanız bittikten sonra ilişkiye girebilirsiniz.
Eğer işlemden sonra beklenmeyen bir şekilde ateş yükselmesi olursa mutlaka hekiminizle temas etmelisiniz.

Bir diğer sık sorulan soru da ilk gebelikte kürtaj olan bayanların bir daha gebe kalıp kalamayacakları konusudur.
Uygun şartlar altında, tecrübeli kişilerce gereği gibi yapılan gebelik sonlandırmalarında böyle bir tehlike söz konusu değildir. Eski dönemlerde vakum tekniği kullanılmadan sadece “küret” kullanılarak yapılan kürtajlarda rahim içersinin hasarlanma olasılığı daha fazla idi. Ayrıca yine önceki yıllarda, etkili dezenfektan ve antibiyotikler olmaması nedeniyle yapılan işlem sonrasında enfeksiyon (iltihaplanma) olasılığı fazla olduğundan böyle bir inanış geçmişten günümüze kadar gelmiştir.    Ancak günümüzde hijyenik bir ortamda ve uygun teknikle tecrübeli hekimlerce yapılan kürtajlarda ilk gebelik de olsa işlem sonrası komplikasyon (istenmeyen bir problem) oluşma olasılığı yok denecek kadar azdır.

Dikkat !
Çok küçük gebeliklerde bazen gebelik ürünü boşaltılamayabilir ve gebelik rahim içersinde devam edebilir. 5 haftadan küçük gebeliklerde bu durum daha sık görülür. Fark edildiğinde 1 hafta sonra işlemin tekrarı gerekebilir. Bu nedenle kürtajın en erken 5-6. haftalarda yapılması ve kontrole de gidilmesi bu sebepten önemlidir.

Kürtaj sonrası "parça kalması" nedir?
Yasal gebelik tahliyesi sınırları içerisinde (<10. gebelik haftası) ve usulüne uygun olarak yapılan kürtaj uygulamalarında yaklaşık olarak %2-3 oranında gebeliğin bazı parçalarının tam alınanaması sorunu ortaya çıkabilir. Özellikle de rahim içersinde myomu olan ve rahim iç boşluğunun bu myom yüzünden normal anatomisinin bozulduğu durumlarda bu sorun ortaya çıkabilir.   Bu durum kendini bir iki hafta geçmesine karşın devam eden kanama şeklinde belli eder. Bazı durumlarda özellikle de büyük gebelik haftalarında uygulanan kürtaj işleminde parça kalırsa vajinadan kanamayla birlikte parça düştüğü de gözlenebilir.   Kesin tanı ultrason incelemesiyle konabilir.   Parça kaldığına tam olarak karar verilemiyorsa rahim kasılmasını artırıcı bazı ilaçlar ve antibiyotikler verilir.  Parça kaldığından muayene sonrası emin olunan durumlarda ise genellikle yapılan işlem bu parçaları temizlemek için daha kısa da olsa ikinci bir kürtaj işlemi uygulanmasıdır.

Kürtaj sonrası rahim içinde kan birikmesi
Özellikle çok küçük gebelik haftalarında ve rahim ağzı çok dar olan bayanlardaki kürtaj uygulamalarında görülebilir.    Küçük gebelik haftalarında işlem sonrası devam eden kanama rahim içinde birikir ve bu da rahimin aşırı büyümesine ve kramp tarzında kasık ağrılarının oluşmasına neden olur. Yapılan muayenede rahimin normalden daha büyük olduğu ve içerisinde kan birikimi olduğu saptanır ve rahim ağzı genişletilmesi yapılarak rahim boşaltılır ve sorun hallolur Bu da çok nadir görülen bir problemdir.

Kürtajdan sonra adet gecikmesi
Kürtaj sonrası ilk adet genellikle 1 ay sonra görülür. Kürtajın yapıldığı gün adet kanamasının ilk günü olarak kabul edilir ve normalde kaç günde bir adet görülüyor ise o kadar süre sonra ilk adetin olması beklenir. Nadiren bu süre 50-60 güne kadar uzayabilir.   Eğer beklenen günde adet görülmez ise mutlaka jinekolojik değerlendirme gerekir. Eğer adet gecikmesine sebep olan şey gebeliğin devamı veya rahim içersinde oluşan Asherman Sendromu (rahim içersinde yoğun yapışıklıklar oluşması ve buna bağlı olarak adet az görme veya adet görememe) gibi bir problem değil ise ilaçlar kullanılarak adet görülmesi sağlanır.

Kürtajda Ne tür Anestezi Kullanılır ?
Gebelik sonlandırılması genel anestezi altında veya lokal anestezi ile gerçekleştirilebilir. Daha önce doğum yapmamış bayanlarda rahim ağzı küçük ve kapalı olduğundan genel anestezi altında rahim ağzı açılma işlemi yapılması daha konforludur. İşlemin kendisi 10-15 dakika, genel anestezi alma durumunda ise tüm işlem ortalama 30 dakika kadar sürmektedir. Daha önce normal doğum yapan bayanlarda lokal anestezi ile kürtaj uygulaması da yapılabilir.

Lokal anesteziyle yapılan kürtaj uygulamalarında işlem esnasında en sık rastlanan sorunlar nelerdir?
Lokal anestezide uygulanan anestezik maddeye aşırı duyarlılık ve vazovagal senkoptur (rahimin sabitlenmesi amacıyla takılan alet nedeniyle refleks olarak bayılma oluşması). Bu, geçici ve selim bir durumdur. Yaklaşık %1 oranında görülür.

-İşlemden hemen sonra en sık görülen sorun bulantı ve kusmadır. Bazen bayılma hissi de oluşabilir. Bu durum da yaklaşık %1 oranında gözlenir ve hayati tehlike yaratmayan geçici bir durumdur.
-Bazen rahim ağzı kanülün geçmesine izin vermeyecek şekilde sert olabilir ve işlem yarıda bırakılabilir (çok nadiren karşılaşılan bir durumdur). Tahliye rahim ağzını açıcı bir ilaç uygulamasın takiben birkaç gün sonrasına ertelenir.

Genel anestezi verilerek uygulanan kürtaj işlemi bittikten yaklaşık 1 saat sonra evinize dönebilirsiniz.    Bir hafta sonra kontrol için tekrar gelmeniz önemlidir. Bu kontrol muayenesinde size ayrıca aile planlaması hakkında bilgi verilecek ve size uygun olan korunma yöntemi tartışılacaktır.